ERDOĞAN'ın IDLİP HEZİMETİ...

Putin-Erdoğan zirvesi ve Rus-Türk heyetlerinin görüşmesinden sonra açıklanan ATEŞKES ve mutabakat tam metnine göre Türkiye İdlip'te yaşadığı HEZİMETİ kabul etmiş olmakta...

Tabi bunu içeride nasıl pazarlar ayrı konu. O da siyasi ve ticari pazarlamacılık derslerine konu olabilir.

1- TC'nin Erdoğan'ın diliyle "Rejim'in gözlem noktalarının gerisine çekilmesi yoksa kendilerinin bunu ZORLA yapacakları" tehdidinin üfürük olduğu ortaya çıktı.

2-Esad yönetimi Ocak-Şubat 2020'de Idlip'te kazandığı hiçbir alandan geri çekilmiyor.

3-Şam yönetimi bu hamlelerle M5 (Şam-Halep) ve M4 (Lazkiye-Halep) karayollarını kontrol altına almayı hedeflemişti. M5'i tamamen almayı başarmışlardı. M4'e ise yanaşamamışlardı. Ama bu anlaşmaya göre M4 Karayolu Esad yönetimine açılıyor ve korumasını da 6 km derinlikte TC ve Rusya birlikte yapacaklar.

Yani Erdoğan ekibi Şam "rejimine geri adım attırmak" bir yana, askeri olarak alamadığı yolun açık kalması için ona "bekçi"lik yapacak.

4-Sürekli "Rejim, rejim" deyip durdu ama imzaladığı metin de yönetim adının "Suriye Arap Cumhuriyeti" olduğunu kabul ettiler.

5- 38 Türk askerinin ölümüyle ilgili Rusya "taziyelerini" bildirdi ama Suriye adına da olmak üzere hiçbir boyutta sorumluluk kabul etmedi. Askerlerin ölümü TC'nin kendi hatası olarak kaldı.

6- ATEŞKES olması elbette sonuçta herkes için özellikle de çatışmalardan çok zarar gören siviller, mülteciler için iyi bir şey...

Erdoğan, Putin'in ayağına gittiği ve "kabul edildiği için minnettarlığını" defeatle belirtmesine karşın, zaten Rusya'nın şartlarını kabul edeceği belliydi ama M4 karayoluna "Esad yönetimi" için güvence olacağını düşünmemiştim.

Öte yandan görüşmeler sırasındaki Türk heyetinin ezikliği, dizi dizi birbirlerinin arkalarına sinip el pençe durmaları; Putin'in parmak işaretiyle koşup gelmeleri ise, Türk devletinin sadece "Kaba güç"ten anladığını gösteren ikonik fotoğraflar olarak hatırlarda kalacak cinsten.

İçerde muhalefet partilerine, onların liderlerine etmedik hakaret, nezaketsizlik bırakmayıp, dışarıda gayrı-resmi savaş halinde oldukları ve askerlerinin öldürülmesinden sorumlu tuttukları bir güç karşısında gösterdikleri bu ezikliği de varsın Türkiye'nin "iç politikacıları" değerlendirsin.


 

Yorumlar