Bir de şu "Ortadoğu Bataklığı'ndan çekilelim!" söylemi var...
Sanki Türkiye "Cennet-i Alâ"...Hiçbir yer kendiliğinden, insani anlamda "bataklık" olmuyor...
Sur nasıl dümdüz edildi? Silvan, Cizre, Nusaybin, Silvan nasıl harabeye çevrildi?
Ortadoğu neden "BATAKLIK" olsun? Hani Mezopatmaya uygarlıkları, Asur, Babil, Sümer, Mısır, Fenike uygarlığın ilk vahaları buralar değil mi?
Dört büyük dinin "Kutsal Mekan"larının bu "BATAKHANEDE" ne işleri olabilir?
Bir zamanlar yaşamın boy verdiği bu mekanlar nasıl olup da insanların kaçıp canlarını kurtarma derdine düştükleri yerler haline geldi?
Bunu coğrafyanın kendisi değil, insanların kurduğu sömürücü-kötücül sistemler bu hale getirdi, getiriyor.
Ortadoğu güç ve iktidar çatışmalarının, sömürgeci güçlerin yağma savaşlarının; emperyalistler arası bölüşüm alanlarının "orta"sında kaldığı için böyle oldu.
Mülk sahibi gerici iktidarlar, üretici güçleri geliştirmek yerine insanları koyun sürüsü" halinde idare edebilmek için ortaçağ karanlığını daim kıldılar.
Sözün doğrusu "Ortadoğu bataklığından çekilelim!" değil, "Ortalığı kan ve pislik bataklığına çevirmekten vazgeçin" olmalı derim...
Yorumlar
Yorum Gönder