GEZİ BERAATİ, KAVALA TUTUKLAMASI

Bugünkü gelişmeler iktidar blokunda hem de AKP bünyesinde ciddi bir iktidar çatışması yaşandığının göstergesi.

Gezi davasında ben, kısmi tahliyeler ile belli düzeylerde cezalandırma yapacaklarını bekliyordum. Ama Müebbet istemine karşın toptan beraat ve tahliyeler yapılmasını hiç beklemiyordum. Hele Kavala'nın bırakılması sürpriz oldu. (Nitekim diğer vakalarda olduğu gibi akşama yeniden tutuklama kararı geldi!) Bunu Yargı içindeki bir grubun KARŞI SİYASİ BİR TAVIR alması olarak okudum.

Yargılamaların adaletle, hukukla ilgisi olmadığını, SİYASİ bir kararla açılan dava ve tutuklanan insanların yine SİYASİ olarak cezalandırıldığı veya bırakıldığı gerçek.

Beraat ve tahliyelere sevinsek de bunu "adaletin işlemeye başlaması, hakkın yerini bulması" diye yorumlamak aymazlık olur.



Gelişmelerin siyasi olduğu kesin de, bu çelişkili durum iktidar bloğu içindeki çatlağın artık açık bir meydan okumaya evrildiğini gösteriyor.

Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün tam da bugün "Gezi olayları ile gurur duyuyorum." demesiyle, Gezi davasında toptan beraat çıkmasının bir rastlantı değil önemli bir bağ olduğunu düşünüyorum.

Gezi olayları sırasında Cumhurbaşkanlığı yapmış, arada geçen bunca hak ihlalleri, hukuksuzluklar vb. konusunda tek kelime etmeyen birinden bahsediyoruz.

Gül bugünkü konuşmasında "Siyasal İslamcılığın bittiğini, parlamenter sisteme dönülmesi gerektiğini ve Babacan'ın partisini desteklediğini" de açıkladı. Gezi ile ilgili yorumu ve mahkeme kararını da bu SİYASİ MANİFESTO'nun bir parçası olarak görmek yanlış olmaz.

Siyasi risk almaktan korkan, sağlam bir ortam görmezse ortalarda pek görülmeyen Gül'ün hem iç hem dünya kamuoyuna verdiği mesaj; "Biz alternatifiz, siyasal islamcılığı bıraktık, toplumla barışacağız, yüzümüz Batı'ya dönüktür, bürokraside ve yargıda da gücümüz var" yönündedir.

Böylece en azından Yargı bürokrasisi içinde Erdoğan çizgisinden kopuşan, tavır alan bir kesimin varlığı netleşiyor.

Bunun bir iç mücadele olduğu öyle belli ki daha geceye varmadan Osman Kavala bu kez, "15 Temmuz darbesi" gerekçesiyle tutuklandı. Yani adamın başını yemeye karar vermişler ya; o tutmadıysa bu, bu tutmadıysa şu...

Bu açık kapışma nereye varır; Ergenekoncularla, Erdoğan arasının açılmaya başladığının işaretleri varken, asıl kapışmanın AKP saflarında yaşanacağı görülüyor.

Tabi bütün bunlar içinde yeni olan unsur, Gül'ün bir yerlerden YEŞİL IŞIK alıp almadığıdır.

Erdoğan'a Şam'da namaz kılmak nasip olmayacak anlaşılan, Idlip fatihi olayım derken Saray'dan olmak da var...

Yorumlar