Irkçılığı bir düşünce ve tavır olarak değil de "hastalık" olarak tanımlayanlar olduğunu çok görürüz. I
Bazıları ırkçılığı bir hastalık sayarak ona karşı daha radikal bir tavır sergilediklerini düşünüyor olabilirler. Tersine!..
Ben de ırkçılıkla ilgili olarak “hastalık” metaforunu doğru bulmayanlardanım. Elbette ırkçılığı, bir tür hastalık (kötülük) olarak kategorize edip, ondan uzak durulması, önlem alınması çağrısı bakımından olumlu bir yan içerir.
Fakat esas itibariyle siyasi bir sorunu, tıbbi bir sorun (bir akıl ve ruh sağlığı sorunu) olarak tarif edip, siyaset alanının dışına çıkardığı için yanlıştır.
Toplumsal bir sorunu, kişinin "hasta olması" biçiminde bireysel bir sorun olarak kategorize ettiği için yanlıştır.
“Irkçılık” ile “ırkçı” arasında sorumluluk bağını kopardığı için yanlıştır.
Kuşkusuz siyasi ve toplumsal sorunların, insan sağlığıyla -buradaki imasıyla, psikolojik veya psikriatrik sorunlarla- bağları olabilir. Örneğin faşizmin yarattığı ve üzerinde yürüdüğü kitle psikolojileri; savaş kışkırtıcılarının yarattıkları kitlesel pananoya; kapitalizmin tüketim propogandası icin kullandığı psikolojik yöntemler; çeşitli din ve inançların insanların temel korku ve güdüleri manüple etmesi gibi pek çok alandan söz edebiliriz...
Irtkçılık siyasi bir sistemdir daha iyi analiz edilmesi için başka birçok bilimsel disiplinle de bağlantırılandırılabilir ama asıl olarak siyasetin sorunudur.
Birey ile hastalık arasında gönüllü bir ilişki yoktur; kimse hastalığı seçmez; kimse hasta olmak, hastalığa yakalanmak istemez. Dolayısıyla HASTA kişiler esas olarak masum ve MAĞDUR’dur; hastalıktan zarar gören kişilerdir. Peki ırkçılık ile IRKÇI arasında böyle bir sorumsuzluk ilişkisi olduğunu söyleyebilir miyiz? Irkçılar, ırkçılık hastalığına yakalanmış, özünde mağdur ve masum kişiler midir? Bence hayır, çoğu zaman bir modaya, bir akıma kapılmak gibi görünse de Tersine ırkçılar bunu bilinçli olarak seçerler; şu veya bu biçimde ondan yarar umarlar, en azından kişisel güdülerini tatmin ederler. Ki ırkçılık siyasi bir sistem olarak iktidar sahipleri tarafından gayet bilinçli, hesaplı düzenlenmiş bir ideolojik formasyondur. Irkçılar da bu iktidar söylemine/edinimine yaslanmanın, ortak olmanın, ondan yararlanmanın gayet FARKINDADIRLAR. Hedef kitlenin ötekileştirilmesi için türlü propaganda, manipülasyon ve nefret söylemine gönüllü ve hevesli olarak katılırlar. Vb..
Eğer ırkçılığı bir hastalık olarak kabul edersek, onları işledikleri tüm kötülükler ve suçlar için SORUMSUZ, MASUM saymak gerekecektir. En kötü ihtimalle onları DUYARSIZLIK, İHMAL, BİLİNÇSİZLİK gibi daha düşük seviyede kabahatlerle sorumlu tutabiliriz./ Irkçılıkla mücadeleye gelince de HASTALARA gösterilmesi gereken özen, anlayış ve şefkati onlardan da esirgememek gerekecektir. Bu belki ırkçı olmayanların ırkçılara karşı ahlaki bir üstünlüğü gibi görülse de mücadele bakımından birçok araç-gereçten vazgeçilmeyi gerektirir./ Keza HASTALIK ile beraber HASTA’yı da kötü sayan anlayış da doğru olmayacaktır.
Bunlardan dolayı ırkçılığı bir hastalık değil, belli bir zümrenin ıktidarı için inşa edilmiş ideolojik bir formasyon, BİLİNÇLİ HESAPLI bir KÖTÜLÜK olarak mahkum etmek; onunla insanlığa karşı işlenmiş bir suç kastı olarak hem felsefik, hem ideolojik ve siyasi, hem de hukuksal mücadele etmek gerektiğini savunurum. / Selam ve sevgiler...Hukuki olarak "hastalık" tanımı sorumluluğu veya yaptırımı ortadan kaldıran bir durumdur. Irkçılık bir "hastalık" ise, ırkçı da "hasta" bir kişidir. Örneğin kanser veya verem kötüdür ama kansere ya da vereme yakalanmış kişi kötü değildir...
Dolayısıyla hastalığa yakalanmış bir kişiyi eleştiremez, hastalıktan sorumlu göremezsiniz; ona şefkat ve anlayışla yaklaşarak tedavi etmeye çalışırsınız.
Yani ırkçılığı "hastalık" olan tanımlayanlar sonuçta ırkçılara "anlayışla, şefkatle" yaklaşmayı önermiş olmaktalar.
Eğer böyle değilse yani hastalık ile hasta kişiyi birbirinden ayırmıyorsanız zaten burada da ırkçılık gibi büyük bir sorun var demektir.
Sonuç olarak: daha radikal, keskin bir şey söylüyorum sanarak ırkçılığı hastalık olarak tanımlamak fevkalede yanlıştır.
Irkçılık, İNSANLIĞA KARŞI bir suçtur, belli bir sınıfın, sosyal tabakanın, iktidar aygıtının çıkarı için bilinçli olarak TASARLANMIŞ bir kötülüktür. Hastalıktan farklı olarak ırkçılık onun taraftarları yani "ırkçılar" üzerinden var olur; ırkçılar kurban ya da mağdur değil faildir...
Yorumlar
Yorum Gönder