"İyi evlat"lar babaları için çok güzel şeyler yazıyorlar bugün...
Bir kısmı, kendileri ana-baba olduktan sonra empati yapıp onların değerini anlamışlar. Bazıları çok geç kalmış hayıflanıyor; bazıları son anda yetişmiş; bazılarının içi rahat, bazıları pişman...
Ben ise genellikle "ASİ EVLAT" lardanım.
Toplumumuzda "babalık", erkek egemen iktidar ve geleneğini, güncel olarak da o "an"daki siyasi iktidarın evimizin içindeki uzantısını temsil eder... "Annelik" ise uzlaşmayı,boyun eğmeyi, sineye çekmeyi, meşrulaştırmayı...
Bunun muhalif biçimleri, devrimci alternatifleri elbette vardır ama çoğunluk böyledir. Eğer böyle olmasaydı egemen sömürgeci sistemler yüz yıllarca nasıl kendini sürdürebilirdi ki?
Ana-babasıyla mücadele etmeyen çocuklar da, toplumlar da büyüyemez, olgunlaşamaz.
Babalarımızdan nasıl bir dünya devraldık?
Çocuklarımıza nasıl bir dünya bırakacağız?
Bu soruların cevabı bizim nasıl bir kişilik edindiğimizi anlatır.
Asi çocukluk, kendini babaya ispat ettikten sonra onunla uzlaşarak ve baba rolünü devralıp tam teslimiyetle mi bitmeli? Bazıları buna "ergenlikten çıkıp olgunlaşma" deseler de; bu DÖNEN ÇARKI devralmaktan ibaret olur.
Babalarımızın yaptıklarını, yapamadıklarını sorgulamazsak nasıl ilerleyeceğiz?
[Çocuklarını savaşa gönderip, onların ölümüne kadeh kaldıran ("şehit" ya da "katil" olmalarına sevinen) babalarız biz!..]
Ben ise genellikle "ASİ EVLAT" lardanım.
Toplumumuzda "babalık", erkek egemen iktidar ve geleneğini, güncel olarak da o "an"daki siyasi iktidarın evimizin içindeki uzantısını temsil eder... "Annelik" ise uzlaşmayı,boyun eğmeyi, sineye çekmeyi, meşrulaştırmayı...
Bunun muhalif biçimleri, devrimci alternatifleri elbette vardır ama çoğunluk böyledir. Eğer böyle olmasaydı egemen sömürgeci sistemler yüz yıllarca nasıl kendini sürdürebilirdi ki?
Ana-babasıyla mücadele etmeyen çocuklar da, toplumlar da büyüyemez, olgunlaşamaz.
Babalarımızdan nasıl bir dünya devraldık?
Çocuklarımıza nasıl bir dünya bırakacağız?
Bu soruların cevabı bizim nasıl bir kişilik edindiğimizi anlatır.
Asi çocukluk, kendini babaya ispat ettikten sonra onunla uzlaşarak ve baba rolünü devralıp tam teslimiyetle mi bitmeli? Bazıları buna "ergenlikten çıkıp olgunlaşma" deseler de; bu DÖNEN ÇARKI devralmaktan ibaret olur.
Babalarımızın yaptıklarını, yapamadıklarını sorgulamazsak nasıl ilerleyeceğiz?
[Çocuklarını savaşa gönderip, onların ölümüne kadeh kaldıran ("şehit" ya da "katil" olmalarına sevinen) babalarız biz!..]
Yorumlar
Yorum Gönder