Türk resmi tarihinin "Mustafa Kemal, 16 Mayıs'ta Anadolu'da milli mücadeleyi örgütlemek için GİZLİCE İstanbul'dan ayrıldı" yalanının artık cılkı çıktı, biliniyor.
M.Kemal, Saray tarafından bizzat Padişah Vahdettin'in görevlendirilmesiyle çıktı, Padişaha rağmen değil...Gizli, hiç değil!... Kendisi ve maiyeti için hem Saray'dan hem de İngiliz işgal kuvvetlerinden "güvenilir" onayı verildiği için İstanbul'dan ayrılabileceğine dair İngiliz Komiserliğinden çıkış VİZESİ aldı. Orduların durumunu teftiş edip İstanbul'daki üstlerine RAPOR gönderecekti.
Nitekim 19 Mayıs'ta Samsun'a indiğinde orada henüz yeni gelen 100 kişilik yeni Hintli Gurka birliğinin komutanı Yzb. Hurst'la tanıştı ve 22 Mayıs'ta İstanbul'a 3 RAPOR gönderdi.
Üç rapor da bölgede Germanos liderliğindeki Rum gerillalarının faaliyetlerine odaklanmakta ve bunların SİYASİ AMAÇ güttüklerini belirtmektedir. 33'ü Samsun havalisinde olmak üzere 40 kadar Rum gerilla birliği olduğunu sayar. Buna karşılık Türk çetelerinin ancak 13 adet olduğunu ve bunların az bir kısmının Türk köylerini Rumlara karşı savunurken çoğunluğunun adi çapulculuk yaptığından yakınmaktadır.
Novorossikt'en ise gemiyle 580 Rum mülteci 2 gün önce Samsun limanına inmiştir.
Mustafa Kemal, bir yandan da Erzurum'da bulunan 3. Ordu Komutanı Kazım Karabekir'e yazdığı mektupta Karadeniz kıyı şeridindeki Rumların ayaklanabileceğini, buna karşın Türk köylerini silahlandırarak ve jandarmadan yararlanarak bunu bastırma niyetinde olduğunu belirtmektedir.
Nitekim hemen çeşitli yörelerde Rum liderlerini tutuklattırmaya başlamıştır. Mustafa Kemal'in gelişiyle öyle bir gerilim başlamıştır ki, 24 Mayıs'ta Gümüşhacıköy'ün askerlerce kuşatıldığını haber alan İngiliz Yzb. Levien, mevkidaşı Yzb.Hurst'a Amerikan koleji G.E.White'de açık açık, "OTUZ YILLIK DENEYİMİNE GÖRE İÇİNDE BULUNDUKLARI DURUMUN TAM BİR KATLİAM ÖNCESİ DURUM OLDUĞUNU" ifade etmiştir.
İngiliz Birlikleri komutanı Yzb. Hurst, gerginliği gidermek için Havza'da Mustafa Kemal'le bir toplantı yapar. Görüşme Mustafa Kemal'i müttefiklerin müdahalesine yol açmamak için daha temkinli hareket etmesini sağlamıştır. Türk çetelerinin eylemlerini durdurmaları, Laz çetelerinin bölgeden uzaklaştırılmaları, Hristiyanların ise İngilizlerce denetlenmesi kararlaştırılmıştır.
Görüldüğü gibi Mustafa Kemal'in İngilizlerle hiçbir derdi hiçbir çatışması yoktur, söz konusu bile değildir. Bütün "Milli Mücadele" efsanesi boşunca İngilizlere TEK KURŞUN dahi atılmış değildir. Bütün hedef Ege'de ve Karadeniz'de RUM'ların siyasi bir kazanım elde etmelerini önlemek, silahlı gruplarını bastırmaktır. (Doğu'da da Ermenilerin...)
Kısaca Samsun çıkarmasının hedefi PONTOS'u zapt-u rapt altında tutmaktır.
Hani kimileri söylemesini çok sever ya" Atatürk olmasaydı adınız YORGO olurdu..." derler.
Yorgoları katletmiş olmanın kısa özeti...
Tabii ki konuya devam edeceğim...
Yorumlar
Yorum Gönder