"KURTULUŞ SAVAŞI"NIN 100.YILI!..

Bu yıl, Türk devleti tarafından "Kurtuluş Savaşı'nın 100. yılı olarak çeşitli etkinliklerle kutlanacak.

Ben de burada, twitterda, internet medyasında, düzenleyeceğimiz çeşitli panel ve konferanslarla bunun neden bir "KURTULUŞ SAVAŞI" olmadığını diğer dostlarla birlikte tartışıp anlatmaya çalışacağım.

Türk "Kurtuluş Savaşı" veya "milli mücadele" kavramları, Türkiye'nin mevcut devlet yapılaşmasının, onun meşrulaştırılması ve yeniden üretilmesinin temel kavramlarından biridir.

En net Kemalizm eleştiricileri bile eninde sonuda "anti-emperyalist karakteri cılız da olsa" bir ulusal kurtuluş savaşı verildiği; en azından "anti işgalci" bir hareketten söz edileceğini savunuyorlar.

Modern Türkiye'nin kuruluşu, çağdaş reformlar vb diye ilerleyenleri zaten saymıyorum.



Bütün bunları ayrıntıları ile tartışma imkanımız olacak. Fakat o kadar çok kafa karışıklığı var ki. En azından bir ön almak için şuradan başlayalım.

Türk Resmi tarihi bile "1915 Çanakkale savaşı"nı "Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın içinde görmez. Fakat o kadar çok insan ulusal kurtuluş savunusu yaparken Çanakkale'ye atıfta bulunur ki...

Türk resmi tarihine göre TÜRK ULUSAL KURTULUŞ SAVAŞI' (İstiklâl Harbi veya Milli Mücadele de deniyor) başlangıcı 19 MAYIS 1919'dur. Savaşın askeri olarak fiilen bitişi 11 Ekim 1922 MUDANYA Mütarekesi; siyasi olarak bitişi ise 24 Temmuz 1923 LOZAN antlaşmasıdır.

Yani, Sarıkamış 1914, Çanakkale 1915, Kutul Amare 1916 vs. hiçbiri "Kurtuluş Savaşı!" içinde değildir. Fakat tartışınca görürsünüz ki "akademisyen" kisvesindeki yüzlerce kişi bile böyle imiş gibi savunur.

1914 Kasım'ında başlayıp, 30 Ekim 1918 MONDROS ateşkesine kadar süren carpışmaların hepsi 1. Dünya SAVAŞI nedeniyle yapılan savaşlardır. Osmanlı İmparatorluğu, Almanya İmparatorluğu, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ve Bulgaristan Krallığıyla ORTAK yürütülen BİR emperyalist paylaşım savaşı...

1912-1913 yıllarındaki BALKAN SAVAŞLARI ise tamamen Osmanlı Devletiyle, eski sömürgeleri ve bağımsızlık mücadelesi veren ulusal direniş hareketleri arasındaki YEREL BİR savaştır.

Bütün bu dönemleri birbirine katıp karıştırıp Bosna'dan Yemen'e ANAVATAN SAVUNMASI, milli kurtuluş mücadelesi yapıldığını savunanlar da bir hayli çoktur maalesef.

Demek ki bol bol kronoloji takip etme sınıflandırma sorunları da yaşayacağız.

Halbuki kendi resmi tarihlerinin sınıflandırmasını bile, doğru dürüst bilseler tartışmayı disiplin altına almak zor değildir.

Peşinen söyleyeyim; ne geniş ölçekte, ne 1919-23 dönemi hiçbir şekilde "ULUSAL KURTULUŞ" savaşı değildir.

Tek bir isimle tanımlanamayacak çoklu coğrafyalar içeren geniş bir alan üzerinde yaşayan çeşitli milletlerin (Elenler, Ermeniler, Asuriler, Kürtler, Gürcüler, Araplar vd) hepsinin çeşitli kademelerde gelişen veya gelişmekte olan ulusal mücadeleleri vardı. Bunların hiçbiri "Türk"lere göre daha HAKSIZ değildi ama daha GÜÇSÜZDÜ...

Dolayısıyla "Türk ulusal kurtuluş savaşı" olarak takdim edilen şey bir HAKLILIK davası değil, Osmanlı imparatorluğunun siyasi ve askeri gücüne sahip yönetici ve mülk sahibi elitin, bu imparatorluk bakiyesi üzerinde hem "yeni" bir ULUS hem ULUS-DEVLET İNŞASI için kullandığı politikayı, gücü/şiddeti, insanlık suçlarını içerir.

Bu nasıl oldu? Zaten bunu konuşacağız yıl boyu...

Yorumlar