İSLAM'DA KADINA ŞİDDET

8 Mart vesilesiyle bir çok sosyal medya platformunda İslam-Kadın ilişkisini tartışan paylaşım yapılıyor. Kadınların nasıl dövüleceğine dair fetvalar veren Hoca'lardan, İslam'ın kadınlar için ne kadar eşitlikçi-özgürlükçü olduğuna kadar bir dizi yoruma rastlamak mümkün.

Bu konuda şu hoca ne dedi, bu hadiste ne var, İslama uygundu değildi diye havanda su dövmek yerine "Tanrı kelamı" Kuran'a bakalım:

Nîsa süresi tamamen kadınlara ayrılmış; 176 tane ayet var .

TC DİB'in Kuran-ı Kerim Türkçe mealine bakıyorum; Sırf bu süredeki ayetleri açıklamak için 34 tane dipnot açma gereği duymuş; Allah aslında şunu değil de bunu demek istedi, yanlış anlamayın şu şöyledir bu böyledir diye uzun açıklamalara ihtiyaç duyulmuş.Ayetlerin kendisinden daha uzun dipnotları var.

Bir de ayet çevirilerinin içine pek çok parantez açıp eklemeler, yönlendirlmeler yapmaktan da geri durulmamış. Parantez içindeki ifadelerin anlamı; Allah'ın kelamı Türkçeye çevrilirken yetersiz kalıyor ben ekleme yapıyorum ancak böyle doğru anlaşılabilir. Her ayette en az üç dört kez parantezli müdahaleler var. Parantezlerle başka bir mana çıkıyor, parantezsiz başka bir mana...

Burada bir örnek olarak KADINA ŞİDDET ile ilgili 34.ayeti aktarmak istiyorum. Parantezsiz, dipnotsuz yalın olarak şöyle yazıyor: (4/34)



"Erkekler, kadınların koruyup kollayıcılarıdırlar. Çünkü Allah,
insanların kimini kiminden üstün kılmıştır. Bir de erkekler
kendi mallarından harcamaktadırlar. İyi kadınlar, itaatkârdırlar. Allah’ın koruması sayesinde onlar da “gayb”ı korurlar. başkaldırdıklarını gördüğünüz kadınlara öğüt verin, onları yataklarında yalnız bırakın. Onları dövün. Eğer itaat ederlerse, artık onların aleyhine başka bir yol aramayın. Şüphesiz Allah, çok yücedir, çok büyüktür."

Buradan anlaşılan çok net hükümler var:

Ancak, Diyanet ise araya dipnotlar, parantezler sokarak 34. ayeti şu hale getirmiş;

"Erkekler, kadınların koruyup kollayıcılarıdırlar. [13] Çünkü Allah, insanların kimini kiminden üstün kılmıştır. Bir de erkekler kendi mallarında harcamakta (VE AİLENİN GEÇİMİNİ SAĞLAMAKTA) dırlar. İyi kadınlar, itaatkârdırlar. Allah’ın (KENDİLERİNİ) koruması sayesinde onlar da “gayb”ı [14] korurlar. (EVLİLİLK YÜKÜMLÜLÜKLERİNE REDDEDEREK) başkaldırdıklarını gördüğünüz kadınlara öğüt verin, onları yataklarında yalnız bırakın. (BUNLAR FAYDA VERMEZ DE MECBUR KALIRSANIZ) onları (HAFİFÇE) dövün. [15] Eğer itaat ederlerse, artık onların aleyhine başka bir yol aramayın. Şüphesiz Allah, çok yücedir, çok büyüktür"

[13] . “Koruyup kollayıcı” diye tercüme edilen ifadenin âyet metnindeki aslı “kavvâm”kelimesidir. Erkeklere, koruyup kollama görevinin verilmiş olması, iki cins arasında bir eşitsizlik gözetilmiş olmasından değil; erkeklerin güç, kuvvet ve fizikî oluşum bakımından farklı bir yapıya sahip bulunmalarındandır. Bu durum kadını erkekten aşağı bir konuma düşürmez. Buna karşılık erkeklere, ailenin geçimini ve yönetimini sağlamak gibi ağır bir sorumluluk yükler.

[14 ]. Burada “gayb”, eşinden uzakta bulunan erkeğin namusu, malı ve her türlü hakkı anlamındadır.

[15] . Mü’minler için en güzel örnek Hz. Muhammed Aleyhisselâmdır. Bu âyet-i kerimeyi en iyi anlayan da şüphesiz ki odur. Kesin olarak biliyoruz ki o ömründe bir defa olsun
elini kaldırıp bir kadına vurmamıştır. “Kadınlarını dövenleriniz iyileriniz değildir” buyuran da odur, “İçinizden biri, karısını köle döver gibi dövüp sonra da gece onunla yatabilir mi?” diyerek karı koca ilişkilerinin sevgiye dayanması gerektiğine dikkat çekende odur. Bilindiği gibi Peygamber Efendimiz Veda Hutbesi’nde, çok can alıcı konulara temas etmiştir. Bu hutbesinde kadınların haklarının gözetilmesini ve bu konuda Allah’tan korkulmasını özellikle vurgulamıştır. Kadının, evlilik sorumluluklarını yerine getirmemek, kocanın haklarını ihlal etmek, onun şahsiyet ve vakarını zedeleyici tavırlar sergilemek veya iffet ve namusunu tehlikeye sürükleyebilecek durumlara meyletmek gibi olumsuz davranışlara girmesi hâlinde, aile yuvasının devamını sağlamaktan birinci derecede sorumlu olan kocanın, içine düştüğü mecburiyetten dolayı bazı tedbirlere başvurması tabiidir. Bu tedbirler, zaman, mekân ve sosyal şartlara göre farklılık gösterebilir. Âyette son seçenek olarak zikredilen darp meselesi de çok istisnaî bir tedbirdir. Böyle bir tedbirin fayda getirmeyeceği, tam tersine zarar getireceği bilinen durumlarda, İslâm bilginleri, kesinlikle bu seçeneğe başvurulmaması konusunda ittifak hâlindedirler."

Kuran'da erkeğin kadına şiddet kullanma HAKKI olduğunu beyan ayet çok açık olduğu halde, bunu modern dünyaya anlatmakta zorlanan diyanet KIRK DEREDEN su getirerek onu tevil etmeye çalışıyor. Erkeklerin korunması gereken hakları, sorumlulukları, namus bekçilikleri vs vs..

Ayette "Başkaldırdığını gördüğünüz kadınlar" ibaresinde başkaldıran kadınların eş mi, cariye mi oldukları belirtilmemesine başkaldırının içeriğiyle bir açıklama olmamasına, neye niçin başkaldırdığı, haklı mı haksız mı olduğu belirtilmemesine rağmen Diyanet çeviricileri araya koca bir parantez sokup bunun (EVLİLİK YÜKÜMLÜLÜKLERİNİ REDDEDEREK) olduğu yönlendirmesini yapıyorlar. Yani yetersiz ifade olarak Allahın kelamını tamamlama ihtiyacı duyuyorlar. Oysa başkaldırının evlilik yükümlülükleriyle ilgili olup olmamasıyla ilgili bir belirleme yok ayette.

"Yatakta yalnız bırakın, dövün" diyerek erkeklere, kadına şiddet kullanma hakkı veren belirlemeyi de yumuşatmak için takla üstüne takla atmışlar. Önce koca bir parantez sokmuşlar araya: (BUNLAR FAYDA VERMEZ DE MECBUR KALIRSANIZ). Allah böyle yazmayı unutmuş, akıl edememiş ama siz sakın yanlış anlamayın anlamında "nasihat ve yatakta yalnız bırakma fayda vermezse!" diye ekleme yapmışlar. "Dövün" sözü herhangi bir biçim içermese de (HAFİFÇE) diye bir ekleme yaparak yumuşatma gereği duymuşlar. Ve tabi 15 numaralı dipnotta da yetersiz kalan Tanrı kelamının yanlış anlaşılmaması için Hadislere başvurulmuş. Bu açıklamalar ayetin kendisinden çoktur ve aslında bu ayetin ne kadar gereksiz ve sorun çıkarıcı olduğunu ifade eder.

Yine de ana fikri şudur; Kocaların karılarını DÖVME HAKKI vardır ama yapmasalar daha iyi olur! (Başka modern yaptırımlar var artık dünyada!)

Yorumlar