Türkiye'nin en uzun hapiste yatan (32 yıl) mahkumlarından Hasan Gülbahar sonunda tahliye oldu.
Ana oğulun harsret gideren fotosu hepimizin içini içini ısıtıyor ama burukça...
1983'de tutuklanan Hasan, 91'de tahliye olmuştu. 1995'te tekrar tutuklandı. Yanılmıyorsam o ara Sağmalcılar'da birlikte kaldık. Gülbahar bu davadan da 12 yıl aldı ama eski şartlı salıverilme yakıldığı için 19 yıl daha ceza evinde kaldı.
Bu kez 2013'de tahliye oldu ama "yanlış hesap olmuş!" diyerek 2014 yılında yeniden tutukladılar Hasan'ı. Taaki şimdiye kadar. Tam 32 yıl içrede kalmış oldu.
Hasan'la benzer bir hukuk serüvenimiz var ama ben 1999'da yurt dışına çıktığım için hapisten kurtulmuş oldum.
1994-96 yılında ben de 3. kez tutuklanmıştım. 1996-98 arası 4. bir tutukluluk daha yaşadım. Bu arada hem "gizli örgüt yöneticisi" olma, hem de basın davaları nedeniyle bir kaç ceza aldım. Bu cezalardan dolayı eski tahliyelerimden kalan İNFAZ YAKMA kararları verildi.
2007 yılında 10 yıllık infaz yakma kararı Yargıtayca onaylandı. Değerli hukukçu ağebeyim Ruşen Arslan ve arkadaşım Av.Erdem Gencan kaç yıldır dosyayı arıyorlardı ama ortada dosya yoktu. Yani Türkiye'de olsaydım sırf infaz yakma nedeniyle 10 yıl daha yatmış olacaktım.
Bu arada açılan başka davalar verilecek başka cezalar da ayrı...
Şimdi bazı dostlar derler ki "Niye yurt dışına KAÇIYORSUNUZ, burada kalıp mücadele etmeniz daha iyi olmaz mı?"
Sorunun cevabı çok tabii ama bir tanesi yeterli: İnsanların sırf hukuk faciası olarak 35 yıl Mahkum kalmasını önleyecek bir mekanizma var mı? Ya da Gülbahar'ların yerine 35 yılını cezaevinde geçirmeye talipli kimse bulunur mu?
1983'de tutuklanan Hasan, 91'de tahliye olmuştu. 1995'te tekrar tutuklandı. Yanılmıyorsam o ara Sağmalcılar'da birlikte kaldık. Gülbahar bu davadan da 12 yıl aldı ama eski şartlı salıverilme yakıldığı için 19 yıl daha ceza evinde kaldı.
Bu kez 2013'de tahliye oldu ama "yanlış hesap olmuş!" diyerek 2014 yılında yeniden tutukladılar Hasan'ı. Taaki şimdiye kadar. Tam 32 yıl içrede kalmış oldu.
Hasan'la benzer bir hukuk serüvenimiz var ama ben 1999'da yurt dışına çıktığım için hapisten kurtulmuş oldum.
1994-96 yılında ben de 3. kez tutuklanmıştım. 1996-98 arası 4. bir tutukluluk daha yaşadım. Bu arada hem "gizli örgüt yöneticisi" olma, hem de basın davaları nedeniyle bir kaç ceza aldım. Bu cezalardan dolayı eski tahliyelerimden kalan İNFAZ YAKMA kararları verildi.
2007 yılında 10 yıllık infaz yakma kararı Yargıtayca onaylandı. Değerli hukukçu ağebeyim Ruşen Arslan ve arkadaşım Av.Erdem Gencan kaç yıldır dosyayı arıyorlardı ama ortada dosya yoktu. Yani Türkiye'de olsaydım sırf infaz yakma nedeniyle 10 yıl daha yatmış olacaktım.
Bu arada açılan başka davalar verilecek başka cezalar da ayrı...
Şimdi bazı dostlar derler ki "Niye yurt dışına KAÇIYORSUNUZ, burada kalıp mücadele etmeniz daha iyi olmaz mı?"
Sorunun cevabı çok tabii ama bir tanesi yeterli: İnsanların sırf hukuk faciası olarak 35 yıl Mahkum kalmasını önleyecek bir mekanizma var mı? Ya da Gülbahar'ların yerine 35 yılını cezaevinde geçirmeye talipli kimse bulunur mu?
Yorumlar
Yorum Gönder