Halk arasında bir deyim vardır: "KİM VURDUYA GÖTÜRMEK" denir.
Bir yığın insanın gözü önünde, olay anında yapılan bir çok kamere kaydı ve paylaşıma rağmen, 4 yıl sonra bile halen "tahir Elçi'yi kim vurdu?" diye tartışıyorsak, senaryo tamamlanmış demektir.
On onbeş dakika içinde dar bir alanda birden bire kaos ve panik yaratan polislerin olduğu bir ortamda; etraf kurşun delikleri ile dolu olması gerekirken içlerinden sadece tek bir akıllı kurşun onlarca kişi arasında sadece hedefteki kişinin ensesinden girip gözünden çıkmayı başarmışsa, artık bu "kim vurdu"yu tartışmanın bir anlamı yok demektir.
Elçi'nin önce hedef sonra kurban haline getirilmesi yönüyle Hrant Dink cinayetine benzer bir "gözdağı verme" mekanizması olduğuna kuşkum yok.
Anısına saygıyla...
On onbeş dakika içinde dar bir alanda birden bire kaos ve panik yaratan polislerin olduğu bir ortamda; etraf kurşun delikleri ile dolu olması gerekirken içlerinden sadece tek bir akıllı kurşun onlarca kişi arasında sadece hedefteki kişinin ensesinden girip gözünden çıkmayı başarmışsa, artık bu "kim vurdu"yu tartışmanın bir anlamı yok demektir.
Elçi'nin önce hedef sonra kurban haline getirilmesi yönüyle Hrant Dink cinayetine benzer bir "gözdağı verme" mekanizması olduğuna kuşkum yok.
Anısına saygıyla...
Yorumlar
Yorum Gönder