ABD ile TC heyetlerinin birbiriyle çelişik açıklamalarına bakılırsa;
5 Günlüğüne de olsa TC saldırganlığının durmuş olması elbette iyi bir şey.
Bu sonuç, kuşkusuz 9 gündür canla başla direnen insanlarının ve uluslararası kamuoyunun desteğinin başarısıdır.
Bu, aynı zamanda ABD'nin de TC'nin de karşılaştığı kamuoyu tepkilerini yumuşatma, olası yaptırımları boşa çıkarma, uluslararası desteği rehavete çekme, gerilimi soğutma gibi asıl olarak işgalcilerin işine gelecek bir manevra anlayışını da içeriyor.
TC, 9 gündür belirlediği hedeflere askeri olarak ulaşamadı. Fakat IŞİD'in Kobani'de yaptığı gibi Res-ul Ayn'ı (Serêkanî) kuşatma altına almış bulunuyor
Basına yansıyanlardan yola çıkarsak "Güvenli Bölge" palavrasının kabul edilmesi, TC'nin işgalini meşru kabul etmekten başka bir şey değildir. Asıl olarak TC'nin yeni işgal bölgesi edinmesini meşrulaştıran bir anlaşma.
Görüşmede bulunmayan SDG ve Suriye rejimi taraflar adına taahhütlerde bulunulması da söylenen sözleri havada bırakıyor. Bunun sahada ne gibi karşılığı olacağını önümüzdeki günlerde görebileceğiz.
150x30 km alanın Türk işgaline açılması ve bunun normalize edilmesi asla kabul edilemez.
Asıl geri çekilmesi gereken Türkiye'dir, onun cihatçı milisleridir.
Şu anda tıpkı Kobani gibi kuşatma altında süren bir kent direnişi var. Durum çok kritiktir. Buradaki kuşatmanın kaldırılması için mücadeleyi yükseltmeli, direnişin kırılmasına seyirci kalmamalıyız derim.
"Sorun halloldu, anlaşma sağlandı" gibi rehavete kapılmadan
direnişi desteklemeye; işgal, yayılmacılık ve sömürgeciliğe karşı çıkmaya, güçlü olanın değil haklı olanın galip gelmesi için elimizden gelini yapmaya devam etmeli...
Bu sonuç, kuşkusuz 9 gündür canla başla direnen insanlarının ve uluslararası kamuoyunun desteğinin başarısıdır.
Bu, aynı zamanda ABD'nin de TC'nin de karşılaştığı kamuoyu tepkilerini yumuşatma, olası yaptırımları boşa çıkarma, uluslararası desteği rehavete çekme, gerilimi soğutma gibi asıl olarak işgalcilerin işine gelecek bir manevra anlayışını da içeriyor.
TC, 9 gündür belirlediği hedeflere askeri olarak ulaşamadı. Fakat IŞİD'in Kobani'de yaptığı gibi Res-ul Ayn'ı (Serêkanî) kuşatma altına almış bulunuyor
Basına yansıyanlardan yola çıkarsak "Güvenli Bölge" palavrasının kabul edilmesi, TC'nin işgalini meşru kabul etmekten başka bir şey değildir. Asıl olarak TC'nin yeni işgal bölgesi edinmesini meşrulaştıran bir anlaşma.
Görüşmede bulunmayan SDG ve Suriye rejimi taraflar adına taahhütlerde bulunulması da söylenen sözleri havada bırakıyor. Bunun sahada ne gibi karşılığı olacağını önümüzdeki günlerde görebileceğiz.
150x30 km alanın Türk işgaline açılması ve bunun normalize edilmesi asla kabul edilemez.
Asıl geri çekilmesi gereken Türkiye'dir, onun cihatçı milisleridir.
Şu anda tıpkı Kobani gibi kuşatma altında süren bir kent direnişi var. Durum çok kritiktir. Buradaki kuşatmanın kaldırılması için mücadeleyi yükseltmeli, direnişin kırılmasına seyirci kalmamalıyız derim.
"Sorun halloldu, anlaşma sağlandı" gibi rehavete kapılmadan
direnişi desteklemeye; işgal, yayılmacılık ve sömürgeciliğe karşı çıkmaya, güçlü olanın değil haklı olanın galip gelmesi için elimizden gelini yapmaya devam etmeli...
SON DURUM
TC'nin işgal harekatından sonra bugün itibariyle teyit edilmiş bilgiler doğrultusunda durumu şöyle özetleyebilirim.
ABD tüm askerlerini çatışma alanlarından ve Suriye'den çekiyor. Türk işgaline karşı herhangi bir koruma ve karşı koyma durumu yok.
TC ve Suriyeli Cihatçı çeteler Tel Abyad ve çevresinde kontrolü sağlamış görünüyorlar. Doğya doğru ikinci bir kol ise seyrek yerleşim yerleri olduğu mıntıkadan M4 kara yoluna varmış.
Serekani'de ise SDF güçlerinin işgalcilere karşı çetin direnişi devam ediyor.
SDF'nin Rusya ara buluculuğuyla Suriye rejimiyle sağladığı anlaşmaya göre, Suriye ordusu ABD'nin boşalttığı bütün alanlara giriyor.
İlk olarak batıda Türk işgal alanlarıyla bitişik olan Menbic, Cerablus Kobani hattına Suriye askeri birlikleri konuşlanmakta. Kobani'de henüz Suriye askeri yok fakat gelmesi için anlaşmaya varılmış.
Qamışlo ve Haseki merkezlerinde Suriye askerleri denetimi ele aldı. Haseki'den hareket eden ordu güçlerinin Serekaniye giden yolu tutmaları ve Türk işgaline karşı direnişe destek sağlamaları mümkün görünüyor.
SDG ve Suriye ordusu arasındaki ilişkinin nasıl yürüdüğü ve yürüyeceği belli değil. TC ile çatışıp çatışmayacağı da ve bu alanlara girip girmeyeceği de belirsiz.
Bugün veya yarın aynı şekilde Rakka, Ayn İsa ve Zor kentlerinde de Suriye askerleri denetimi devralacak.
...
(IŞID saldırısına karşı Kobani "düştü düşecek!" derken bir sabah kalktığımızda kendimizi ABD ile müttefik olarak bulduğumuz gibi, bu sabah da TC'nin işgali karşısında kendimizi Şam ile "müttefik" bulduk!..)
TC'nin işgal harekatından sonra bugün itibariyle teyit edilmiş bilgiler doğrultusunda durumu şöyle özetleyebilirim.
ABD tüm askerlerini çatışma alanlarından ve Suriye'den çekiyor. Türk işgaline karşı herhangi bir koruma ve karşı koyma durumu yok.
TC ve Suriyeli Cihatçı çeteler Tel Abyad ve çevresinde kontrolü sağlamış görünüyorlar. Doğya doğru ikinci bir kol ise seyrek yerleşim yerleri olduğu mıntıkadan M4 kara yoluna varmış.
Serekani'de ise SDF güçlerinin işgalcilere karşı çetin direnişi devam ediyor.
SDF'nin Rusya ara buluculuğuyla Suriye rejimiyle sağladığı anlaşmaya göre, Suriye ordusu ABD'nin boşalttığı bütün alanlara giriyor.
İlk olarak batıda Türk işgal alanlarıyla bitişik olan Menbic, Cerablus Kobani hattına Suriye askeri birlikleri konuşlanmakta. Kobani'de henüz Suriye askeri yok fakat gelmesi için anlaşmaya varılmış.
Qamışlo ve Haseki merkezlerinde Suriye askerleri denetimi ele aldı. Haseki'den hareket eden ordu güçlerinin Serekaniye giden yolu tutmaları ve Türk işgaline karşı direnişe destek sağlamaları mümkün görünüyor.
SDG ve Suriye ordusu arasındaki ilişkinin nasıl yürüdüğü ve yürüyeceği belli değil. TC ile çatışıp çatışmayacağı da ve bu alanlara girip girmeyeceği de belirsiz.
Bugün veya yarın aynı şekilde Rakka, Ayn İsa ve Zor kentlerinde de Suriye askerleri denetimi devralacak.
...
(IŞID saldırısına karşı Kobani "düştü düşecek!" derken bir sabah kalktığımızda kendimizi ABD ile müttefik olarak bulduğumuz gibi, bu sabah da TC'nin işgali karşısında kendimizi Şam ile "müttefik" bulduk!..)
Yorumlar
Yorum Gönder