"ATATÜRK OLMASAYDI ADINIZ YORGO OLURDU!.."

Adımızın Yorgo olmasının büyük bir felaket olarak anlatıldığı bu veciz deyişi CHP'nin Başkan adayı Muharrem İnce'ye borçluyuz.

Sonra bunu tevil etti etti ama gerçekte Kemalist Cumhuriyet'in kuruluşu bu anlayışa dayanır. 9 Eylül'de büyük İzmir pogromu, 11 Eylül'de kentin baştan ayağa yakılmasıyla sonuçlanan 30 Ağustos 1922 Büyük taarruzu özünde Küçük Asyayı Rumsuzlaştırma harekatıydı.

İstanbul'daki Rum ve Ermeniler hem 1915 soykırımından (24 Nisan'da 2 binden fazla Ermeni aydını, politikacı, önde gelen şahsiyetinin ölüm kamplarına gönderilmesi dışında) hem de 1919-22 dönemindeki katliamlardan kitlesel bir kırıma uğramadan kurtulmuşlardı.

Karşı kıyıdaki aynı kafadaki Yunan politikacıların işbirliği ile yapılan "MÜBADELE" Küçük Asya'daki tarihsel Rum varlığına son verdi.



Cumhuriyet yönetimi 1943'de Varlık Vergisi ile İstanbul ve bazı büyük kentlerde kalan Rum, Ermeni ve Yahudilerin tüm mal varlıklarını, paralarını ve mülklerini gaspetti.

Onlar buna rağmen yine de kültürel ve sosyal yaşamlarını eksik aksak sürdürmeye çabaladılar.

Asimilasyon politikasının yalnız Kürtlere mi uygulandığını sanıyorsunuz. 30'lu, 40'lı yıllardaki "VATANDAŞ TÜRKÇE KONUŞ" kampanyalarının en hevesli uygulamaları İstanbul'da Adalar'da, Kurtuluş'ta, Beyoğlu'nda da görülürdü.

1944 yılında CHP'nin 9. Bürosu tarafından bir "Azınlıklar Raporu" hazırlanmıştı.

(Kürtlerle ilgili "ŞARK İSLAHAT PLANI" vardı.)

Bu raporda "Gayrı Türk" diye tanımlanan Çerkez, Arnavut, Boşnak vd. Müslüman halkların "HEMEN ASİMİLE EDİLMELERİ GEREKTİĞİ" yazılıdır.

"Gayrı Müslimler" için ise şunlar öneriliyordu:

RUMLAR: İstanbul'un fethinin 500. Yılına kadar (yani 1953 yılına kadar) İSTANBUL'UN RUMSUZLAŞTIRILMASI...

ERMENİLER; Anadolu'da yeniden çoğalmalarının önüne geçilerek, İstanbul'a göç etmelerinin sağlanması ve gelecekte bu mesele halledilirken, topluca hal imkanının sağlanması. Ermenilerin başka ülkelere göç edilmesinin kolaylaştırılarak, sayılarının azaltılması...

YAHUDİLER; Türkiye'den göç etmelerinin kolaylaştırılması, devlet ihalelerine Yahudilerin sokulmaması, dışarıdan gelerek çoğalmalarının önüne geçilmesi...

Raporu CHP bürosu hazırlamıştır ama Parti 1944'de devletin kendisidir.

Nitekim İstanbul'un Fethinin 500. yılında (bir-iki yıl sapma ile birlikte 1955'de) 6-7 Eylül Günleri İstanbul'un yerlileri fetihten bu yana en büyük kültürel, sosyal ve ekonomik yıkıma uğratılmışlardır.

Aynen raporda belirtildiği gibi İstanbul'daki Ermeniler, Yahudiler de birlikte "TOPLUCA BİR HAL İMKANI" na uğramaktadır. Kısaca "ETNİK TEMİZLİK!"

6-7 Eylül bir Özel Harp Dairesi organizasyonudur. Amacı tamamen stratejiktir. 1915, 1919 ve 22 kırımlarından özellikle İstanbul'da ve bazı büyük şehirlerde arta kalan Rum ve Ermeni varlığına öldürücü son darbeyi vurmaktır.

Öyle de olmuştur.

Bu nedenle "Atatürk olmasaydı adınız Yorgo olurdu" söylemi ağızdan kaçmış bir laf değildir. CHP'li İnce bunu söylerken AKP'li Bakan da "Anadolu'da Rum ve ve Ermeni varlığı kalsaydı, bugünkü MİLLİ DEVLET olur muydu" diye lafı tamamlar...

Bu, Türk ULUS DEVLETİ'nin ORTAK AKLI'dır.

Yorumlar