HDP Milletvekili Meral Danış Beştaş, konuşmasında "Kürt illeri" kavramını kullanınca TBMM Başkanı "Kürt illeri nedir Hanfendi? Ülkeyi böldürtmeyiz.." diye uyarı yapmış...
Ezop dilinin sonu yoktur. Kürdistan sözünün yerine "Kürt illeri" deseniz ne bir yanlışlığı düzeltmiş oluyorsunuz ne de sömürgecilerin dayatmalarından azade kalmış oluyorsunuz.
Siyasetçiler de bilimciler de olguları, nesneleri kendi adıyla tanımlamalı. "Kürt illeri" ne coğrafik bir tanımdır, ne sosyolojik ne de siyasi... Kürdistan dememek için, onun yerine kullanılan ödünç bir kavramdır. Görüldüğü gibi pek işe de yaramamakta; HDP'li vekil "Kürdistan" deseydi de aynı tepkiyi alacaktı. O halde doğru kavramlar kullanılmalı...
"Kürdistan" somut durumuyla coğrafik olarak bir ülke ismidir ve bu anlamıyla kullanılmalı. İleride bir devlet olur mu, bir devlet olursa siyasi sınırları kendi coğrafi alanıyla mı sınırlı olur, daha az veya daha çok alanı mı kaplar ayrı bir konudur.
Örneğin Beştaş'ın kastettiği şey herhalde Kürdistan coğrafyasının TC egemenliğinde kalan Kuzey bölümüdür. Fakat sadece coğrafik alan kastedilmiyorsa; "Kürt nüfusunun yoğun olduğu yerleşimler" denilerek diğer bölgeler de söyleme dahil edilebilir. Böylesi daha doğru bir kullanım olurdu.
Türk ulus-devleti kurulduğunda nasıl Osmanlı uyruğu bütün halkları zorla Türkleştirmeye koyuldu ve "Türk" saydı ise; "mısak-ı Milli" olarak ilan ettiği ve adına "Türkiye" dediği alandaki bütün coğrafya isimlerini, ülkeleri, yerleşim yerlerini de Türkleştirmeye çalıştı.
Bunun tek mağduru Kürtler ve Kürdistan değildir.
"Türkiye" pek çok coğrafyayı, ülkeyi yutan bir kavramdır. Batı Ermenistan, Pontus, Kilikya, Beth-Nahrin, Kapadokya, Lazistan,Yukarı Mezopotamya, Bitinya, İyonya gibi pek çok tarihsel ülke ve coğrafya isimleri iptal edilerek: "Doğu ve Güney doğu Anadolu, Karadeniz, İç Anadolu, Akdeniz, Ege, Marmara" gibi örtücü-yutucu isimler ikame etmiştir.
Yalnız Kürdistan değil, bütün tarihsel ve coğrafi isimler aslına uygun ve doğru olarak kullanılmalı derim. Bunların siyasal karşılığı olup olmaması, siyaseten "sorun" olup olmaması değil doğru kullanılıp kullanılmaması önemlidir.
Bu konuda kendi taşıdığımız çelişki ve tutarsızlıkları düzeltmek de bize düşer;
Örneğin Kürt aydınları da Diyarbakır'a "Amed" derken, Konstantinopolis'e neden rahatça "İstanbul" demeye devam ettiklerini; Batı Ermenistan ve Beth Nahrin ülkelerinin nerede olduğunu neden hatırlamadıklarını sorgulamalılar derim.
Yorumlar
Yorum Gönder