KUDÜS... EY KUDÜS...

 İsrail, Kudüs'ü başkent ilan edeli çok zaman oldu. Yeni bir şey değil..

ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak kabul etmesi, kendisini bağlayan bir karardır. ABD'nin yıllardır İsrail'le sürdürdüğü ikili ilişkilere, Ortadoğu politikasına da uygun. Orada da yeni bir durum yok.

Yani "ABD bu kararla barışı bozdu, Ortadoğu'yu ateşe attı" vb. söylemlerinin gerçekçi bir tarafı bulunmuyor. Çünkü zaten Filistin-İsrail arasında "Barış" da yok, "barışma" zemini de... Ortadoğu ise halen boydan boya savaş alanı...

Dolayısıyla İslam aleminde çok tepki olurmuş, Ortadoğu ateş çemberi olurmuş vb. Bunlar ABD'nin umurunda mıdır ki, bu tehditle ve tehlikeyle geri adım atsın?

Üstelik gösterilen tepkilere bakınca bunun daha çok İsrail'i hedef alması da çok manidar. Mantığa göre yaptırımların, caydırıcı eylemlerin vb. ABD'ye karşı yapılması gerekmiyor mu? Hayır böyle olmuyor. "ABD'ye gücümüz yetmiyor o halde en yakındaki Yahudiyi boğazlayalım!"a gelip dayanıyor iş...

Bir de "Kudüs, Ey Kudüs!" söylemiyle radikal siyasal İslamı'ın yerlerde sürünen sefaletine belki biraz canlanma katılır umudu var...

ABD bu hamlesiyle kimleri küstürmüş oldu, karşısına aldı?

Zaten iç çelişki ve savaşlarla harabeye dönmüş, kılını kıpırdatmaya mecali kalmamış Suriye'yi, Irak'ı Libya'yı mı?

Müslüman Kardeşler tehdidi altında askeri dikta ile zorla ayakta duran Mısır'ı mı?

Zaten Filistin meselesine hep uzak durmayı yeğleyen Suudileri, Körfez emirliklerini mi?

İran'la, Hamas'la, Hizbullahla, El-Kaide ve Cihatçı örgütlerle zaten mücadele halinde...

Geriye Türkiye'de İslamcı diktasını kurumlaştırmaya çalışan Erdoğan-AKP yönetimi kalıyor. TC, ABD'ye ne yapacak? Kudüs'ü başkent olarak kabul etti diye ABD'ye savaş mı açacak?

Kendileri de zaten Mavi Marmara deklarasyonunda Kudüs'le Ankara arasında sözleşme akdederek resmen tanımışlar Kudüs'ün başkent oluşunu.

Eh Belki de Erdoğan'a kendi tabanına biraz "İslam Davası Liderliği" havası takınması için bir malzeme vermiş oldu ama ömrü ne kadar? Karşılığında da "Biz aslında Trump'la ruh ikiziyiz, kankayız ama ah şu Pentegoncular, Türkiye aleyhine iş çeviren çevreler bırakmıyorlar" palavrasını elinden çıkarmış oluyor böylece.

ABD'nin Kudüs'i İsrail'in başkenti olarak tanımasının Filistin-İsrail meselesinin çözümüne bir katkı sunmadığı açık.. Bunun yanısıra atılan hamasi nutukların, naraların, savaş tamtamlarının da çözüme herhangi bir katkısı yok...

HDP'nin TBMM'deki partilerle Kudüs deklerasyonuna imza atması her açıdan çok yanlıştı. Kudüs üzerinden saflaşmak ise ancak traji-komik bir durum olabilir.

Hele kimi Kürt arkadaşların "Kudüs'ü Haçlılardan alan komutan Selahaddin Eyyübi de Kürt'tü" diye neredeyse Kudüs'ü de "Kürt şehri" ilan ederek tartışmaya dahil olmaları da bir başka alem...

Kısacası:
ŞARK CEPHESİNDE DE YENİ BİR ŞEY YOK...