1. ARTSAKH CUMHURİYETİ'nin DÜŞÜŞÜ...




10 aydır Azerbaycan tarafından abluka altında açlık ve insani gereksinimlerden mahrum bırakılan onbinlerce Artsakh'lı Ermeni Azerbaycan yönetiminin elinde, kaderi belirsiz ve tehlike altında kalmaktansa göç yollarına düştü. Ermenistan'a sığınanların sayısını 50 bini aştı...

Rusya, anlaşmalara garantör olmasına rağmen Azerbaycan'ın işgal ve saldırganlığını önlemedi. Ermenistan, savaşta yenilmişti ve Artsakh'ı fiilen koruyacak gücü yoktu. Artsakh Cumhuriyeti'nin silahlı güçleri Azerbaycan'ın Stapanakert'e yaptığı saldırıda, sivillerin bombardıman edilmesi karşısında büyük bir katliamı ve yıkım yaşanmasını önlemek için silah bırakmayı kabul etmek zorunda kaldılar.

Elbetteki ev, ev, sokak-sokak savunma yapılabilirdı; fakat bu zaten ambargo altında perişan olmuş halkın, çoluk çocuğun böylesi bir savaşta kalkan haline gelmesi, büyük kırımlar yaşaması anlamına gelecekti. Ne AB ve ABD'den ne de Rusya'da Azerbaycan saldırganlığını önleyecek hiçbir tepki gelmedi.

Bu nedenle Artsakh silahlı güçleri kentlerinin harabeye dönmesi ve halkın büyük bir kırıma uğramasını önlemek için, onurluca silah bırakmayı kabul etmek zorunda kaldılar.

Tarafların hiçbiri bundan sonrasında da Artsakh halkının yerinde güvenliği ve özyönetim haklarının garanti altında bulunacağına dair ber güvence vermediler.

Böylece Artsakh (Dağlık Karabağ) halkına Azerbaycan'ın keyfi-zorba yönetimine boyun eğmek ya da zorunlu göç dayatılmış oldu. Bu olup bitende kuşkusuz sistemin oyun kurucuları -ki şimdi mülteciler için sahte gözyaşları döküp, sözde yardım kampanyaları düzenliyorlar!- sorumludur.

Böylece 1991 yılında ilan edilen ARTSAKH CUMHURİYETİ fiilen yok edilmiş oluyor. Bugün Cumhuriyet'in HUKUKEN de sonlandırıldığına dair acı haberler geldi.

Artsakh Cumhubaşkanı SAMUEL ŞAHRAMANYAN, cumhuriyetin resmi olarak fesih kararnamesini imzaladı. 1 Ocak 2024 tarihine kadar Cumhuriyet'in bütün kurumları feshedilecek.


Burada Artsakh yönetiminin, Azerbaycan'a katılma yerine kendini fesih kararı almış olmasına dikkat çekmek yerinde olur. Bu, alınan kararın "gönüllü" olmadığına bir vurgudur.

Azerbaycan, Rus Barış gücü aracılığıyla yapılan anlaşmalara rağmen Karabağ yöneticilerini keyfi biçimde tutuklamaya başladı bile. Kendisi hakkında tutuklama kararı çıkarılan Artsakh dış işleri bakanı DAVİD BABAYAN, facebook hesabından yaptığı açıklamada: "!Ortaya çıkmamam ya da daha kötüsü kaçmam, uzun süredir acı çeken ulusumuza, birçok insana ve bana ciddi zararlar verecektir." Azerbaycan yetkililerine teslim olacağına açıkladı.


Babayan'la 2015 yılındaki Stapanakert zeyaretimizde tanışmıştık. Kendisi tarih profesörüydü. Bize Karabağdaki Kürtlerin durumu hakkında brifeng vermiş ve Kızıl Kürdistan'la ilgili sorduğumuz soruları yanıtlamıştı.

Artık siyasi bir tutsak haline gelen Babayan'ın, halkının haklarını savunacağına kuşkum yok ve onun süreçlerini dayanışmayla yakından takip edeceğim.



ARTSAKH HALKININ ÖZ YÖNETİM HAKKI BAKİDİR...

1991 yılında Nogorno Karabağ Özerk Yönetimi, Azerbaycan'a karşı bağımsızlığını ilan ettiği günlerde, PRK/Rızgari (Partiya Rizgariya Kurdistan) olarak bu bağımsızlık ilanını tanıyan bir karar almıştık. Bunu bir bildiri ile kamuoyuna ilan ettik. Galiba Artsakh Cumhuriyeti'nin bağımsızlığı tanıyan ilk ve tek Kürdistani örgüttür PRK/Rizgari.

Artsakh'ın bağımsızlık ilanı ile Irak Kürdistan Bölgesel yönetimi'nin bağımsızlık hakkı ve ilanı arasında hiçbir fark yoktur. Nasıl ki Güney Kürdistan yönetiminin Irak'a karşı bğımsızlık ilan etme hakkı meşru ise Dağlık Karabağ halkı için de aynıdır. Irak'ın bu bağımsızlığı tanımayıp uçaklarıyla, tanklarıyla bu yönetimi boğmak için yaptığı saldırganlık (ki 1988 yılında Saddam Hüseyin'in, Enfal kampanyası ile yaptığı saldırganlık ile bugan Aliyev'in yaptığı şey aynıdır. O zaman onbinlerce Kürt mülteci Türkiye'ye sığınmak zorunda kalmış ancak ABD'nin 36. pararlelden itibaren Irak uçaklarına uçuş yasağı koymasının ardından güvenlik sağlanabilmişti.)

Bu benzetme ve hatırlatma Artsakh Ermeni halkının bugün karşı karşıya kaldığı durumu açıklıyor.

1988 yılında SSCB dağıldığında nasıl ki Azerbaycan'ın Sovyetlerden ayrılma, bağımsızlık ilan hakkı varsa, Dağlık Karabaı Özerk Yönetimi'nin de Azerbaycan'dan ayrılma hakkı vardı. Özerk bölgelerin Bağımsızlık isteme hakkı olamayaçağını söyleyenler KOSOVA örneğine baksınlar!.. Kosova, Yugoslavya'nın Özerk bölgelerinden biriydi ve bugün AB ve tüm dünya tarafından tanınan bağımsız bir devlettir.

Öte yandan Dağlık Karabağ özerkliğini, Azerbayçcan'dan almamıştır. 1917 Büylük Ekim devriminden sonra, 1918'de Ermenistan, Gürcistan ve Azerbaycan'la birlikte oluşturulan TRANSKAFKASYA FEDERASYONU'nun bir bileşeniydi. Federasyon dağılınca özerk bölgelerin nerelere bağlanacağı sorun olmuş, Karabağ her zaman Ermenistan'ı tercih etmişti.

Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) döneminde ise çeşitli siyasi hesaplarla bu bölge Azerbaycan'a bağlanmıştı. Özcesi Dağlık Karabağ (Artsakh) bölgesi, Azerbaycan kadar eskidir ve ondan bağımsız olarak var olan bir bölgedir.

Bugün geldiğimiz yerde en başta RUSYA'nın tercihleri, Ermenistan'ın güçsüzlüğü, Türkiye-Azerbaycan ortaklığının TURANİST yayılmacı dayatmaları karşısında 1.ARTSAKH CUMHURİYETİ'nin sonuna geldiği anlaşılıyor. Ermeni halkı bu nedenle sahipsiz ve güvensiz olarak sürgün yollarına düşmüştür.

1.ARTSAHK diye ozellikle vurguladım, çünkü ikincisinin daha güçlü inşa edileceğine Ermeni, Azeri, Kürt bütün Karabağ ve Kafkas halklarının birarada özgürce yaşayabilecekleri demokratik bir cumhuriyet olacağına inanıyorum...

Halk var olduğu sürece onun kendi vatanında yaşama, kendi kendini yönetme ÖZYÖNETİM HAKKI her zaman olacaktır.

Ben bu hakkı savunmaya devam edeceğim.




Yorumlar