Kürt ulusal demokratik güçlerinin birliği konusunda bugünlerde daha sık istek ve özlem ifade ediliyor. TC'nin yeni bir saldırı ve işgal kampanyası başlatmış olması, ABD ve Rusya yönetimlerinin buna yol vermeleri; Kürtlerin ulusal birlik yapmaları gerektiği konusundaki kamuoyu baskısını artırdı.
Gerçekten de SDF güçlerinin uğradığı bu saldırganlık karşısında Kürt halkında Kürdistan'ın her parçasında ve diasporada, her kesimden, her partiden büyük bir dayanışma isteği, dinamizm görülüyor.
Peki bu dayanışma gerçekten de ulusal birliğe varabilir mi?
Eğer gerçekten ulusal demokratik birlik isteniyorsa, bitmez tükenmez yazılar, niyet beyanları, konferanslar, toplantılar, söylevler yerine işin GERÇEKTEN OLURUNA bakmak gerekir.
Asla bunlar yararsızdır, önemsizdir demiyorum. Ne var ki sonuç almak isteniyorsa işin SÖYLEMİNE değil KENDİSİNE yönelmeli.
BİRLİK meselesinin çözümünün bir temeli var ve bu neredeyse matematiksel bir kesinlik içerir.
Bu TEMEL, Kürt ulusal demokratik hareketleri içinde SİLAHLI gücü olan, SİYASAL gücü olan, kitle desteği bulunan; kurumları ve mali gücü bulunan örgütlerin kendi aralarındaki REKABETİ DEMOKRATİK KURALLARA bağlamaları, aralarındaki anlaşmazlıkları çözmek üzere bir araya gelip GÖRÜŞMELERİ'dir.
Daha açık bir ifade ile aralarında siyasal rekabet, ideolojik ve siyasi görüş ayrılıkları, fiili güvensizlikler, hatta çatışmalar bulunan PKK, KDP, YNK, PYD ve KDP-İ gibi örgütlerin bir zeminde UZLAŞMALARI şarttır.
Bakın "Birlik olmaları"dır diye kesip atmıyorum; sadece görüşmeleri ve bu görüşmelerin kurumlaşması bile bir temel atmadır.
Kim ve kimler ki bu uzlaşmayı sağlamak üzere bir İÇ BARIŞ DİPLOMASİSİ yürütürse, çok hayırlı bir iş yapmış olur ve tarihe geçer. Bunun için sabırlı, sürekli ve sonuç almaya odaklı bir çaba yürütmek, binlerce toplantı ve makaleden, daha gerçekçi ve daha etkilidir.
Diğeri en iyisinden irade ve özlem beyanıdır; bu çok yapılıyor.
Diğeri sonuç itibariyle de "ben birlik istiyorum, samimiyim; demek ki diğerleri istemiyor" mazeretine zemin kazandırmaktan başka bir işe yaramaz.
Eğer bu temel güçler uzlaşırlarsa bu, KÜRT ULUSAL DEMOKRATİK BİRLİĞİNİN, taşıyıcı kolonu olur. Diğer partilerin, kurumların bu uzlaşmaya katılmaları bu yapıyı daha da güçlendirir ama bu temel olmazsa diğer herkesin bir araya gelmesi yapıyı kurtarmaz.
Ve bu diplomasiyi destekleyecek bir kaç öneri...
- Görüşmeler, gizli kapaklı, gizemli olmadığı gibi tribünlere gösteri yaparak da değil, işin ciddiyetine uygun biçimde yürütülürse yararlı olur.
- Görüşmelerin sömürgeci güçlerle alışverişi olmayan dost bir ülkenin diplomatik ve demokratik kurumlarının gözlemciliğinde, tanıklığında yürütülmesi yararlı olur.
- Görüşmelerde öncelik UZLAŞILAMAYAN konulardan başlamak değil, UZLAŞILAN veya UZLAŞMAYA EN YAKIN konulardan başlayarak ilerleme sağlanabilir. Çoğu kimse bunun tersini, yani önce anlaşmazlık konularından başlanmasını düşünür. Çok yanlıştır ve sadece görüşmeleri bir an önce tıkamaktan başka bir işe yaramaz. Doğrusu en basit ve uzlaşılması en kolay konulardan başlamak ve güveni artırarak ilerlemektir...
- Tabii bunu gerçekten isteyen kişilerin kimseye güçleri yetmese bile KENDİ KENDİLERİNE SÖZ GEÇİREREK nefret dilini terk etmelerinde büyük fayda vardır.
- Doğaldır ki bütün bunların DEMOKRATİK ve ÇOĞULCU bir zemin ve anlayış içinde olması gerektiğini söylemeye bile gerek yoktur.
Dilerim Kürt toplumunun bu diplomasiyi hayata geçirecek "ÂKİL ADAM"ları ve "RÛ SPÎ"leri vardır...
Peki bu dayanışma gerçekten de ulusal birliğe varabilir mi?
Eğer gerçekten ulusal demokratik birlik isteniyorsa, bitmez tükenmez yazılar, niyet beyanları, konferanslar, toplantılar, söylevler yerine işin GERÇEKTEN OLURUNA bakmak gerekir.
Asla bunlar yararsızdır, önemsizdir demiyorum. Ne var ki sonuç almak isteniyorsa işin SÖYLEMİNE değil KENDİSİNE yönelmeli.
BİRLİK meselesinin çözümünün bir temeli var ve bu neredeyse matematiksel bir kesinlik içerir.
Bu TEMEL, Kürt ulusal demokratik hareketleri içinde SİLAHLI gücü olan, SİYASAL gücü olan, kitle desteği bulunan; kurumları ve mali gücü bulunan örgütlerin kendi aralarındaki REKABETİ DEMOKRATİK KURALLARA bağlamaları, aralarındaki anlaşmazlıkları çözmek üzere bir araya gelip GÖRÜŞMELERİ'dir.
Daha açık bir ifade ile aralarında siyasal rekabet, ideolojik ve siyasi görüş ayrılıkları, fiili güvensizlikler, hatta çatışmalar bulunan PKK, KDP, YNK, PYD ve KDP-İ gibi örgütlerin bir zeminde UZLAŞMALARI şarttır.
Bakın "Birlik olmaları"dır diye kesip atmıyorum; sadece görüşmeleri ve bu görüşmelerin kurumlaşması bile bir temel atmadır.
Kim ve kimler ki bu uzlaşmayı sağlamak üzere bir İÇ BARIŞ DİPLOMASİSİ yürütürse, çok hayırlı bir iş yapmış olur ve tarihe geçer. Bunun için sabırlı, sürekli ve sonuç almaya odaklı bir çaba yürütmek, binlerce toplantı ve makaleden, daha gerçekçi ve daha etkilidir.
Diğeri en iyisinden irade ve özlem beyanıdır; bu çok yapılıyor.
Diğeri sonuç itibariyle de "ben birlik istiyorum, samimiyim; demek ki diğerleri istemiyor" mazeretine zemin kazandırmaktan başka bir işe yaramaz.
Eğer bu temel güçler uzlaşırlarsa bu, KÜRT ULUSAL DEMOKRATİK BİRLİĞİNİN, taşıyıcı kolonu olur. Diğer partilerin, kurumların bu uzlaşmaya katılmaları bu yapıyı daha da güçlendirir ama bu temel olmazsa diğer herkesin bir araya gelmesi yapıyı kurtarmaz.
Ve bu diplomasiyi destekleyecek bir kaç öneri...
- Görüşmeler, gizli kapaklı, gizemli olmadığı gibi tribünlere gösteri yaparak da değil, işin ciddiyetine uygun biçimde yürütülürse yararlı olur.
- Görüşmelerin sömürgeci güçlerle alışverişi olmayan dost bir ülkenin diplomatik ve demokratik kurumlarının gözlemciliğinde, tanıklığında yürütülmesi yararlı olur.
- Görüşmelerde öncelik UZLAŞILAMAYAN konulardan başlamak değil, UZLAŞILAN veya UZLAŞMAYA EN YAKIN konulardan başlayarak ilerleme sağlanabilir. Çoğu kimse bunun tersini, yani önce anlaşmazlık konularından başlanmasını düşünür. Çok yanlıştır ve sadece görüşmeleri bir an önce tıkamaktan başka bir işe yaramaz. Doğrusu en basit ve uzlaşılması en kolay konulardan başlamak ve güveni artırarak ilerlemektir...
- Tabii bunu gerçekten isteyen kişilerin kimseye güçleri yetmese bile KENDİ KENDİLERİNE SÖZ GEÇİREREK nefret dilini terk etmelerinde büyük fayda vardır.
- Doğaldır ki bütün bunların DEMOKRATİK ve ÇOĞULCU bir zemin ve anlayış içinde olması gerektiğini söylemeye bile gerek yoktur.
Dilerim Kürt toplumunun bu diplomasiyi hayata geçirecek "ÂKİL ADAM"ları ve "RÛ SPÎ"leri vardır...
Yorumlar
Yorum Gönder