Eylem Şen'in Barış Akademisyenleri üzerine çektiği belgesel "Buluştuğumuz Yer, Hakikat Bahçeleri", sürecin öznesi olan insanların düşünsel, duygusal dünyasını, direnme ve dayanışma coşkusunu izleyiciye pozitif enerji üreterek aktaran çok başarılı bir çalışma.
"BU SUÇA ORTAK OLMAYACAĞIZ!" diyerek, Türkiye'nin yeniden savaş politikalarına dönmesini eleştiren ve Barış çağrısı yapan yüzlerce akademisyen, büyük bir bedelle, kıyımla karşılaşmışlardı.
Hemen hepsi sırf bu bildiriyi imzalamış olmaktan dolayı
işini, kariyerini kaybetti. Çoğusu linçle karşılaştılar. Yargılandılar, tehdit edildi, hedef gösterildiler. Bir kısmı yurt dışına çıkmak zorunda kaldı. Devlet bu vesileyle Üniversitelerdeki soran, sorgulayan, tavır alan bilim insanlarını dışladı.
Kimisi bu sonuca hazırlıklı değildi, kimisi neler olacağını öngörmüştü. Ama bu orantısız tepki onları kader arkadaşı haline de getirdi. Direniş ve dayanışma barikatı kuruldu...
Belgesel bu insanların yüzlerine, sözlerine, duygularına odaklanarak; bildiriyi niçin imzaladıklarını, tavırlarının arkasında nasıl durduklarını, aralarında gelişen dayanışma ve yeniden üretim çabalarını aktarıyor.
Bilmediğimiz ya da bölük pörçük duran parçalar daha büyük bir bütünün içinde daha anlamlı hale geliyor. Alternatif DAYANIŞMA AKADEMİ'leri kurulması, kendilerini yeniden daha güçlü kılma çabaları, direniş coşku ve sevinci çok güzel aktarılmış.
Hemen hepsi sırf bu bildiriyi imzalamış olmaktan dolayı
işini, kariyerini kaybetti. Çoğusu linçle karşılaştılar. Yargılandılar, tehdit edildi, hedef gösterildiler. Bir kısmı yurt dışına çıkmak zorunda kaldı. Devlet bu vesileyle Üniversitelerdeki soran, sorgulayan, tavır alan bilim insanlarını dışladı.
Kimisi bu sonuca hazırlıklı değildi, kimisi neler olacağını öngörmüştü. Ama bu orantısız tepki onları kader arkadaşı haline de getirdi. Direniş ve dayanışma barikatı kuruldu...
Belgesel bu insanların yüzlerine, sözlerine, duygularına odaklanarak; bildiriyi niçin imzaladıklarını, tavırlarının arkasında nasıl durduklarını, aralarında gelişen dayanışma ve yeniden üretim çabalarını aktarıyor.
Bilmediğimiz ya da bölük pörçük duran parçalar daha büyük bir bütünün içinde daha anlamlı hale geliyor. Alternatif DAYANIŞMA AKADEMİ'leri kurulması, kendilerini yeniden daha güçlü kılma çabaları, direniş coşku ve sevinci çok güzel aktarılmış.
Tanıl Bora'nın KHK ile mağdur edilen Barış Akademisyenleri üzerine kullandığı "bahçenin üzerine beton döktüler" metaforundan yola çıkarak, belgesel yeniden bir "HAKİKAT BAHÇESİ" inşa edilmesini hikaye ediyor aslında.
Eylem'in hem bir yandan küçük Öykü Arin'le bir anne olarak büyük bir yaşam mücadelesi verir, dayanışma ağı örgütlerken, bir yandan da bu belgeseli çekmiş olması kadınların mücadele gücüne harika bir örnek oluşturuyor...
Kendisini her yönüyle kutluyorum.
THİV, yapımcılığı üstlenerek kendine yakışanı yapmış.
Sevgili Koray Kesik'in kamera gözü hemen kendisini belli ediyor ve filmin sonundaki müziğin sözleri de kendisi de harika.
Kutlarım!
Yorumlar
Yorum Gönder