1917 Ekim Devrimi'nin üzerinden 100 yıl geçti. Ekim devrimiyle kurulan SSCB ise 1990'lı yılların başında dağıldı. 80 yılda yaşanan neydi? Sosyalizmin inşası mı? Proletarya diktatörlüğü mü, halk demokrasisi mi? İşçi sınıfı adına Bürokratik bir diktatörlük mü? Tek ülkede sosyalizm deneyiminin başarısız oluşu mu?
Sosyalist sistemin kendi içindeki başarısı tartışılır olsa da, dünyada faşizmi geriletmesi, emperyalist-kapitalist sistemi sosyalleşmeye zorlaması, saldırganlığı dizginlemesi gibi etkileri olmadı mı? Ulusal kurtuluş savaşları ve kendi kaderini tayin hakkını bayrak edinen Ekim Devrimi, ezilen halkların yolunu ne kadar açtı? Enternasyonalizm, SSCB devletinin çıkarlarını savunmak, devletin çıkarlarını savunmak da Parti oligarşisinin çıkarlarını savunmaya dönüşmedi mi?
Sorular çoğaltılabilir...
Sorular çoğaltılabilir...
Ekim Devrimi'ni bir ölünün ardından yas tutar gibi, ağıt yakar gibi mi anacağız; yoksa başardıklarıyla başaramadıklarını, neyin, neden, nasıl ters gittiğini eleştirel bir gözle ölçüp biçerek; geleceğe umutla bakmak için mi anacağız!
Evet, yapabiliriz.. Sınıfsız, savaşsız, sömürüsüz bir dünya gereklidir ve mümkündür...
Fanatizm ve şablonculukla değil, bilimsel bilgiyle, eleştirel düşünceyle ve devrimci pratikle...
Bu uğurda düşene, dövüşene bin selam olsun...
Bu vesileyle sayfa dostlarımla Ekim Devrimi ve SSCB sürecinde yayınlanmış, fazla popüler olmayan bazı afişleri paylaşmak istiyorum. Sosyalizmin kuruluşu, faşizme karşı mücadele, barış, sanayi hamlesi, alkole, kadına şiddete mücadele, eğitime teşvik ve diğerleri...
Yorumlar
Yorum Gönder