Seçime yurt dışı katılım oranı şu ana kadar çok düşük. En çok % 32 oldu... 2 gün sonra yurtdışı oy verme işi bitiyor. Böyle kalırsa HDP'ye kurulan baraj tuzağını önlemek çok zor.
Erdoğan rejimine muhalif olanlar eğer sandığa gitmezlerse iktidarın istikrarına altın tepsi ile katkıda bulunmuş olurlar.
Her gün her an sistemin üretim ilişkileri içinde, sosyal-siyasal ağları içinde yaşayıp da sıra oy vermeye gelince bunu "sistemi meşrulaştıracağı" gerekçesiyle boykot edenleri anlamak mümkün değil
Türkiye'de demokrasi olup olmaması, en başta Kürt halkını yakından ilgilendiriyor. Çünkü diktatörlüğün en büyük mağdurlarının başında Kürt halkı geliyor.
Diktatörlükle, sömürgecilikle mücadele etmenin türlü çeşitli yolları biçimleri vardır. Seçimler de bu mücadelenin yollarından birisidir. Siyasi dengeleri kendi lehine etkileyip değiştirmek için bir olanaktır. Bu olanağı doğru değerlendirmek önemlidir.
HDP eksiğiyle gediğiyle demokrasi mücadelesi yapan, Kürt ulusunun hak ve özgürlüklerine de sahip çıkan bir partidir. Şu anda on binlerce taraftarı ceza evindedir.Milletvekilleri, belediye başkanları tutukludur. Bunun amacı Kürt toplumunun kendi iradesini yansıtmasını önlemek, cezalandırmaktır. Bu nedenle HDP'ye sahip çıkmak diktatörlüğün zulüm ve haksızlıklarına karşı bir tepkiyi, Kürt toplumunun demokrasi ve özgürlük istemlerinin bir ifadesi olur.
Diğeri sandığa gitmemek, "ne yaparsanız yapın bizi ilgilendirmiyor, keyfinize bakın"diyerek bu rejimin uygulamalarına kayıtsız kalmak, onu zulmünü artırması için cesaretlendirme anlamına gelir. Rejim partilerine oy vermek ise zaten "halkımıza yaptığınız zulümden ötürü teşekkür ederiz" demektir./ Seçimlere katılmak, parlamenter ve barışçıl yolları kullanmak diğer meşru mücadele biçimlerini ertelemeyi yok saymayı gerektirmez.
Bunlar birbirini destekler. / Gerilla mücadelesi verilince "bu iş dağda olmuyor, silahla olmuyor!" denir. Barikatlar kurulunca "neyinize güveniyorsunuz, devletin topu tüfeği var. zulmü davet ediyorsunuz" denir.
Barışçıl kitle gösterisi yapınca "milleti alanlara doldurmakla ne kazanacaksınız, halay çekmekle bu iş olmaz" denir. Diplomasi yapınca "bu iş yurt dışından olmaz, burada çözülür" denir. Peki o olmaz, bu olmaz; dağda olmaz, silahla olmaz, silahsız olmaz, seçimle olmaz, kavgayla olmaz, barışla olmaz... Peki nasıl olacak? / Olmazlıklar teorisinden bir şey çıkmaz. Meşru ve haklı bütün mücadele araçlarını kullanmak gerekir derim. Abartmak da küçümsemek de yanlıştır..
Yorumlar
Yorum Gönder